Koldan anjiyo, hastanede kalış süresini kısaltan ve uygulanabilirliği kolay olan bir yöntemdir. Günümüzde kalp ve damar hastalıklarının tanı ve tedavisinde hekimler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Koldan anjiyo, daha düşük komplikasyon riski taşıyan ve hem hasta hem de hekim açısından maddi rahatlık sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntem, kasıktan anjiyo yöntemine göre daha avantajlıdır. Koldan anjiyo uygulanan hastalar, işlem sırasında daha az acı hissettiklerini ve daha rahat olduklarını belirtmektedirler.

Uzmanlar, koldan anjiyoda komplikasyon ihtimalinin daha düşük olduğunu ve kanama riskinin az olduğunu belirtmektedirler. Kasıktan anjiyoda ise kanama kontrolü daha zor olup, hastanın uzun süre sırtüstü yatması gerekmektedir.

Koldan anjiyo için öncelikle hastanın işleme uygun olup olmadığı değerlendirilir. Ardından lokal temizlik ve sınırlı uyuşturma yapılır. Seldinger tekniği adı verilen bir yöntemle damara girilir ve özel bir kılıf yerleştirilir.

Koldan anjiyo yöntemi, 1980'li yılların başından beri uygulanmakta olup, 1990'lı yıllarda hız kazanmıştır. İşlemin kısa sürmesi, hastanın fazla rahatsızlık hissetmemesi ve düşük komplikasyon oranı nedeniyle yaygınlaşmıştır. Bu sayede hastanın klinikte kalış süresi de kısalmaktadır. Koldan anjiyo uygulanan hastalar genellikle 2-3 saat içinde taburcu edilebilmektedir.

Koldan anjiyo yöntemi birçok kez uygulanabilir ve bazen diğer koldan da anjiyografi denemesi yapılabilir. Ancak bazı durumlarda, uygulamanın yapıldığı damarda vazospazm (damar kasılması) meydana gelebilir ve bu acıya sebep olabilir. Kronik böbrek yetmezliği olan ve hemodiyalize giren hastalarda, o koldaki damarlarda fistula açılması ihtimali nedeniyle koldan anjiyo uygulanamayabilir.

Yöntemin tüm özellikleri değerlendirildiğinde, koldan anjiyo hem hasta hem de hekim açısından rahatlık sağlayan ve hastanede kalış süresini kısaltan bir yöntemdir. Bu uygulama sayesinde hastalar kısa sürede normal hayatlarına ve işlerine dönebilirler.