Koldan Anjiyo, Hastanın klinikte kalış süresini kısaltan ve uygulanabilirliği kolay olan koldan anjiyo, günümüzde kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde hekimler tarafından sıklıkla tercih edilen bir tanı ve tedavi yöntemidir.
Koldan Anjiyo Uygulama Nedenleri; Belli bir neden yok iken kalp yetmezliği ve ciddi ritim bozukluğu olan hastalarda.
Kalp krizi geçirenler (Özellikle genç yaşlarda) ve kalp krizi sonrası yapılan tetkiklerde (Talyum sintigrafisi, efor testi, tomografik anjiyografi gibi) problem görülenlerde. Kalp krizinin ilk 12 saatinde veya daha sonraki saatlerde göğüs ağrısının devam etmesi halinde. Kalp damar hastalığı düşündüren göğüs ağrısı (Angina pectoris) varlığında. Kalp damarları dışında başka bir nedenden dolayı kalp ameliyatı (Kalp kapakçığı hastalığı) veya kalp dışı bir ameliyat olacaklar belli bir yaşın üzerinde ise Anjiyoplasti ve bypass ameliyatı olmuş veya stent takılmış hastalarda tekrar göğüs ağrısının ortaya çıkması durumunda. Risk faktörlerinin varlığında damar hastalığı olduğu şüphesi ve testlerin anormal çıkması halinde (Şikâyeti olmasa bile), Koldan anjiyo yapılabilir.
Uzman Görüşleri ve Uygulama Şekli
Koldan anjiyoda istenmeyen durum ihtimali daha düşük koldan anjiyo işleminin yapılması, hasta, hekim maddi rahatlığı ve hastanede kalış süresi açısından, daha eski bir metot olan ve kullanılmaya devam edilen kasıktan anjiyo yöntemine göre daha avantajlı olduğunu belirtilmektedir.
Koldan anjiyo yönteminin uygulandığı hastaların, uygulama esnasında rahat olduklarını ve daha az acı hissettiklerini belirtilmektedir. Başkaca koldan uygulanan anjiyoda, kasıktan uygulanana göre karışıklık oluşması ihtimalinin daha düşük olduğunu söyleyen uzmanlar, anjiyo uygulanan kol damarının yüzeye yakın olması ve arkasında kemik doku bulunması nedeniyle işlem sonrası kanama ihtimalinin daha düşük olduğunu belirtiyorlar. Kasıktan anjiyodaysa durumun biraz daha farklı olduğunu vurgulayan uzmanlar, kasıktaki operasyonda kanama daha zor kontrol edildiğini ve bu nedenle hastanın uzun süre (Yaklaşık 5-6 saat) sırtüstü konumda yatmak zorunda olduğunu ifade ediyorlar. Bu durumun da hasta maddi rahatlık açısından olumsuz bir etki oluşturduğunu belirtiyorlar. Koldan anjiyo için, öncelikle hasta bireyin işleme uygun olup olmadığını değerlendirdiklerini ve akabinde o bölgede yerel bir temizlik ve sınırlı uyuşturma yaptıktan sonra Seldinger tekniği adı verilen bir teknikle damara girilerek ve damara bir özel kılıf yerleştirilerek işlemin gerçekleştirildiğini kaydettiler.
Koldan anjiyo yönteminin 80'li yılların başından beri yapılmakta olduğunu söyleyen uzmanlar bu uygulama 90'lı yıllarda hız kazandı. İşlemin kısa sürmesi, hastanın çok fazla rahatsızlık hissetmemesi, fazla acı duymaması ve karmaşa oranının az olması uygulamayı yaygınlaştırdığını söylemekteler. Bu sayede hastanın klinikte kalış süresi de oldukça kısaltmaktadır. Koldan anjiyo uygulanan hastaların genellikle uygulamadan sonraki 2-3 saat içinde taburcu edebildiklerini belirttiler.
Koldan anjiyo yönteminin birçok kez uygulanabileceğini belirten ve bazen diğer koldan da anjiyografi denemesi yapılabileceğini söyleyen uzmanlar, bazı hallerde uygulamanın yapıldığı damarda vazospazm adı verilen damar kasılması meydana gelebileceğini ve bunun acıya sebep olabileceğini belirtmektedirler. Yöntemin bazı hastalarda uygulanmayacağını belirten uzmanlar, kronik böbrek yetmezliği olan ve hemodiyalize giren hastalarda o koldaki damarlarda fistula açılması ihtimali nedeni ile ve sarsıntı sonrası anjiyo yapılacak damar bölgesinde bir problem mevcutsa bu uygulamanın yapılamayabileceğini söylemektedirler.
Yöntemin tüm özellikleri değerlendirildiğinde, başta hasta, hekim rahatlığı ve hastanede kalış süresi toplam gider açısından uygulanabilir bir yöntem olduğunu söyleyen uzmanlar, bu uygulama sayesinde hastaların kısa sürede normal hayatlarına ve işlerine döndüklerini belirttiler.
