Kolda Uyuşma, Geçici kol uyuşmaları sinirler üzerine uzun süreli bir baskı sonucu oluşabilir. Bu, genellikle uykuda kolun yanlış konumlandırılması durumu ya da kolun yanlış pozisyonlarda kullanılması ile oluşabilir. Kol uyuşması daha ciddi olarak ortopedik, kan dolaşımı ile ilgili sorunlar ya da sinir hasarına neden olan sinir sistemi hastalıkları ile ortaya çıkabilir.
Bazı durumlarda uyuşma en kısa sürede değerlendirilmesi gereken ciddi ve yaşamı tehdit eden bir durum bir belirtisidir. Bir veya iki kolun uyuşması altta yatan nedenin teşhis edilmesine yardımcı olur. Bir koldaki uyuşma ise sinir sıkışması, kırık kemik durumu veya inme nedeniyle olabilir.
Kolda Uyuşma Nedenleri ve Tedavisi Nasıl Yapılır?
Sol Kol: Kol uyuşması hastalıklar, kan akışının kısıtlanması veya sinirlerin zarar görmesi gibi nedenleri bulunmaktadır. Kolun hissini sağlayan sinirlerin ucu deri altı yapılara uzanır. Bu sinirler yukarı doğru el bileği, dirsek ve omuz bölgesini geçerek omuriliğe yakın bir bölgede his sinir merkezine ulaşır. Daha yukarı doğru ikinci bir sinir yolu, koldan gelen his bilgisini omurilik yolu ile beyne doğru taşır. Buradan çıkan üçüncü sıra his sinirleri talamus denilen durağa gelen bilgileri beyin kabuğunda yer alan his merkezine götürür. His, ayrıntılı olarak beyin kabuğunda algılanır, sol kola dair tüm duyu uyarıları beyin kabuğunda ayrıntılı olarak algılanır. Bu sinirlerin, koldan beyne bu hareketleri boyunca herhangi bir yerde sıkışması veya hasar görmesi karıncalanma, uyuşma hissi, ağrı gibi şikâyetlere yol açar.
Sol kolda karıncalanma ve uyuşmanın ilk nedenleri sinir sıkışmaları ve boyun fıtıklarına bağlı olarak sinir hasarlarıdır. Elin ilk 3 parmağına ve dördüncü parmağının 3. Parmağa bakan yarısına gelen sinirlerinin el bileğinde sıkışması beyin kabuğunda talamus tünel sendromu olarak adlandırılır. Bu tür sinir sıkışması her iki elde olmakla birlikte sağ elini daha çok kullananlarda sağ elde daha belirgin iken, sol elini kullananlarda ise sol elde daha belirgindir ya da yalnızca sol elde olur. Sol kolda sık görülen diğer bir sinir sıkışma türü de yüzük parmağının ve serçe parmağının hissini sağlayan sinirin dirsekte sıkışmasıdır.
Sağ elini kullananlarda hemen hemen her zaman sol kolda olan bu sinir sıkışması en çok dirseği sık olarak dayama sonucu gelişir. Kola gelen sinirlerin omuz bölgesinde sıkışması veya hasar görmesi, sinirin türüne göre kolda değişik bölgelerde uyuşma, karıncalanma olarak hissedilir. Sık görülen diğer bir neden de boyun fıtığıdır. Boyundan geçen sinirler kola dağılır. Özellikle orta boyun bölgesi fıtıklarında kolda uyuşma ve karıncalanma bazen de güçsüzlük şeklinde şikâyetler ortaya çıkarır. Boyun fıtığına bağlı kol uyuşmasın da boyun hareketleri, uyuşma şikâyetlerini tetikler ve arttırır. Boynun sol yanındaki fıtık vakaları sol kolda şikâyetlere neden olur. Nadiren de sağ beyinde tümör, damarlar ile ilgili bozukluklar ve kan yetersizliğine bağlı bütün hasarlar, sol kolda ve bacakta ya da sadece sol kolda uyuşma ve karıncalanma beraberinde kimi zamanda güçsüzlüğe yol açar.
Sağ Kol: Sağ kol uyuşması çoğunlukla, kanın geçici olarak ya da sürekli kola yeteri kadar ulaşamamasından kaynaklanır. Bazen sağ koldaki sinirlerin zarar görmesi de uyuşma nedeni olabilir. Sağ kolun uyuşması veya karıncalanması yanlış pozisyonda uzun süre durma, ağır bir egzersiz gibi basit nedenleri olabileceği gibi tekrarlayan uyuşmalar diyabet, sinir hasarı gibi daha ciddi hastalıklar neticesinde oluşabilir. Bu yüzden sağ kol sık sık uyuşuyorsa ve uyuşmanın belli bir nedeni yoksa doktor tarafından kontrol edilmesi ve doğru teşhisin konulması son derece önemlidir.
Tedavi: İlk olarak doktor kolda uyuşmaya neden olan sebepleri bulur, bütün hastalıkların tedavisinde olduğu gibi daha sonra kişiye göre gerekli tedaviyi uygular. Kol uyuşmalarının altında yatan ciddi sağlık sorunları olabilir. Öncelikle bu hastalıkların tedavisi yapılmalıdır. Uyuşmaya ve karıncalanmaya neden olan etken belirlenmeden yapılan tedavilerin istenilen sonucu vermediği görülür. Sinir sıkışması da uyuşma ve karıncalanmaya neden olabilir. Tedavisi bahsettiğimiz gibi öncelikle tanısının konulmasıyla başlar. Bu probleme en çok yardımcı olan tedavi yöntemi fizik tedavi ile sinirler üzerindeki baskının azaltılmasıdır.